Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde dünya asrım günü sebebiyle astıma hastalığına dikkat çekmek için bilgilendirme standı açıldı. Stantta bilgilendirmede bulunan ESOGÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Alataş, “GARD Türkiye (Kronik Havayolu Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı) kapsamında, T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği işbirliği ile Dünya Astım Günü (Mayıs ayının ilk Salı günü) etkinlikleri kapsamında, ülkemizde 2019 yılında da toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık toplantıları düzenlenmekte, ‘Astımınızla Sağlıklı Yaşayabilirsiniz’ teması ile çeşitli etkinlikler yapılmaktadır” dedi.
DÜNYADA YAKLAŞIK 300 MİLYON ASTIMLI VAR
Astım hastalığının, akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler (ataklar) ile seyreden müzmin (kronik) bir akciğer hastalığı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alataş, “Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesidir. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. Dünyada yaklaşık 300 milyon astımlı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır” ifadelerine yer verdi.
GİDEREKL ARTIYOR
Astımın görülme sıklığının yıllar içinde giderek arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Alataş, “Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan bu durumun idame ettirilmesidir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç tedavisiyle astımlılar iş ve okul dâhil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direkt hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar. Özel cihazlarla verilirler. Tedaviye başlanırken bu özel cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara gösterilmelidir. Astımlı hastalar, çevresel olarak yakınmalarını artıran faktörlere dikkat etmek koşulu ile günlük yaşamda diledikleri birçok şeyi yapabilirler. Astımlı hastaların günlük işlerini yapabilmesi, seyahate gidebilmesi, hobileri ile uğraşması, kısaca yaşamın içinde yer almaları hekimlerin en arzu ettiği noktadır. Astım spor yapılmasına engel değildir. Astımlı hastalar doktorlarıyla paylaşarak ve çevresel tetikleyicilere dikkat ederek yürüyüş, hafif koşu, yüzme hatta performans sporlarını yapabilirler. Astımda özellikle çocukluk yaş grubunda fiziksel aktivitenin artırılmasının, mümkünse düzenli sporun hastalığın seyrine olumlu katkıları olduğu gösterilmiştir. Bu sayede günlük kullanılan ilaç dozları, randevusuz hekim başvuruları, astım nedeniyle hastaneye yatışlar ve acile başvuruların azaltılabildiği saptanmıştır” diye konuştu.
NE YAPILMALI?
Prof. Dr. Alataş, astımlı hastaların yapması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Astımlı hastaların doktor tanılı besin alerjileri olmadıkça özel bir diyet yapmalarına gerek yoktur. Sağlıklı beslenmenin temel ilkeleri astımlı hastalar için de geçerlidir. Obezitesi olan astımlı hastaların doktor ve diyetisyen gözetiminde kilo vermeleri hastalıklarının seyrini olumlu etkileyecektir. Ülkemizde astımlı hastaların % 10’undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve % 30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermelerinin astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmamasının yanı sıra; sigara dumanı, alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Yapılan araştırmalarda hastaların ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının, sigarayı bırakmanın, obez hastaların kilo vermesinin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın ve solunan ortam havasını temiz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir. T.C. Sağlık Bakanlığı, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği olarak, GARD Türkiye çerçevesinde tüm hekimleri, kamu yetkililerini, ulusal örgütleri, ulusal ve yerel medyayı birlikte çalışmaya davet ediyoruz.” (BSHA)