Performans Baskısı Hekimleri Tükenmişliğe Sürüklüyor; Branşlar Arası Gelir Uçurumu Derinleşti. Hekimsen, Ücret Adaletini Sağlayacak ‘Değer Temelli Ücretlendirme Modeli’ Talep Ediyor.
(HEKİMSEN) Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, kamu hastanelerinde uygulanan mevcut performans ve teşvik ek ödeme sisteminin hekimlik mesleğine ve sağlık hizmetinin niteliğine zarar verdiğini, adalet, etik ve ekip ruhunu zedeleyen bir yapıya dönüştüğünü vurguluyor.
“Sağlıkta Artık Verimlilik Değil, Adaletsizlik Üreten Bir Sistem Var”
Uzm. Dr. Adil Kurban, teşvik ek ödeme sisteminin amacından saptığını ve hekimlik mesleğine zarar verdiğini belirtti. Uzun yıllar önce “verimliliği artırma” hedefiyle getirilen performansa dayalı sistemin, bugün gelinen noktada verimlilikten çok haksız rekabeti beslediğini ve adaletsiz ek ödeme puanlamasıyla maaşta eşitsizliği derinleştirdiğini ifade etti. Sistem, hekimleri motive etmek yerine mesleki tükenmişliğe sürüklüyor, sağlık hizmetinin niteliğini düşürüyor ve adaletli bir maaş yapısına çok yönlü zarar veriyor.
Performans Baskısı Hasta Güvenliğini Tehdit Ediyor
Performans sistemi, ‘ne kadar çok işlem, o kadar çok kazanç’ mantığına dayanıyor. Bu durum, hekimleri daha fazla puan toplamak için kısa sürede daha çok hasta bakmaya zorluyor. Uzm. Dr. Adil Kurban, hekimlerin bir hastaya ayırabildiği sürenin ortalama 5 dakikaya kadar düşürüldüğünü ve bunun hem hasta hem de hekim açısından kabul edilemez bir tablo olduğunu ifade etti. Nitelikli muayene imkânsız hale gelirken, tanı doğruluğu, hasta güvenliği ve hekim–hasta iletişimi olumsuz etkileniyor. Hekimler daha fazla tahlil ve tetkik istemeye yönelmek zorunda kalıyor. Sonuç olarak bu sistem, hem hastaya zarar verme riskini artırıyor hem de sağlık sistemini sürdürülemez bir finansal yükün altına sokuyor.
Branşlar Arası ve Şehirler Arası Gelir Uçurumu Büyüyor
Teşvik ek ödeme sisteminin sağlıkta en büyük adaletsizlik kaynağı haline geldiğini belirten Uzm. Dr. Kurban, sistemin branşlar arasında ciddi gelir farkları yarattığını vurguladı. Aynı kurumda ve aynı statüde görev yapan hekimler arasında, yalnızca işlem puanları farklı olduğu için iki hatta üç kat fark oluştuğunu söyledi. Bu durumun hem çalışma barışını hem de motivasyonu yok ettiğini belirtti. Bazı branşların yapılan işlemlerin puan değerleri sayesinde kolaylıkla tavandan ek ödeme alabildiğini, buna karşın bazı branşlarda hekimlerin fazla mesai yapsalar bile hedeflenen ek ödeme seviyelerine ulaşamadığını aktaran Uzm. Dr. Kurban, bu adaletsizliğin Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) tercihlerini de olumsuz etkilediğini dile getirdi. Uzm. Dr. Adil Kurban, gelir adaletinin bozulduğu bir sistemde ne verimlilikten ne de hizmet kalitesinden bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi. Ayrıca, döner sermaye gelirine dayalı bu sistem şehirler arasında da büyük eşitsizlikler yaratıyor. Büyük şehirlerdeki hastaneler daha fazla gelir elde ettiği için yüksek ek ödemeler yapabilirken, taşra hastaneleri düşük bütçelerle çalışıyor. Aynı unvanda çalışan hekimler eşit puan alsalar bile şehir ve ilçe farkına bağlı olarak gelir uçurumu yaşıyorlar. Bu durum, taşrada hekim tutmayı imkânsız hale getiriyor.
Ekip Ruhu Kayboldu ve Etik Değerler Aşındı
Sağlık hizmetinin doğası gereği ekip çalışması gerektirmesine rağmen, mevcut puan sisteminin bireysel rekabeti teşvik ettiğini belirten Uzm. Dr. Kurban, puan sisteminin herkesin kendi kazancına odaklanmasına neden olduğunu, bu yüzden ekip ruhunun kaybolduğunu ve hizmetin bütünlüğünün zedelendiğini ifade etti. Performans baskısı etik değerleri ve bilimsel üretkenliği de olumsuz etkiliyor. Uzm. Dr. Adil Kurban, bazı hekimlerin puan kaybetmemek için gereksiz tetkik veya işlem yapmaya yönelmek zorunda kaldığını belirtti. Bilimsel yayın, eğitim veya akademik faaliyetlerin sistemde hiçbir karşılığının olmadığını söyleyen Kurban, hekimliğin bilimden koparılarak ticari bir meslek haline getirildiğini sözlerine ekledi.
Hekimsen’den Radikal Çözüm: “Değer Temelli Ücretlendirme Modeli”
Hekimsen olarak teşvik ek ödeme sisteminin kökten revize edilmesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Adil Kurban, hekimin emeğinin puanla ölçülemeyeceğini ve insan hayatına dokunan bir mesleği sadece üretim sayısına indirgemenin hem hekimliğe hem de topluma zarar vereceğini söyledi. Hekimsen, “Performans değil, adalet temelli sistem istiyoruz” diyerek, Hekim Meslek Kanunu Tasarısı kapsamında “Değer Temelli Ücretlendirme Modeli” üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Bu modelin hem ücret adaletini sağlayacağı hem de hekimlik mesleğinin saygınlığını yeniden tesis edeceği ifade edildi. Bu değer temelli sistemin temelinde, hekim gelirinin yaklaşık %80’ine denk gelen kısmının sabit kök maaş olarak güvence altına alınması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu sabit kök maaşın, performanstan bağımsız ve izin, rapor veya hastalık gibi nedenlerle kesintiye uğramayacak biçimde yasal güvenceye alınmasının gerekliliği ifade edildi. Sistemin kalan %20’lik kısmının ise performansa dayalı teşvik ek ödeme olarak yapılandırılacağı, böylece hekimlerin tercih ve emeğine göre ek gelir elde edebileceği belirtildi. Bu sabit gelir yapısı, hekimlere ekonomik istikrar sağlayarak mesleki kararları dışsal baskılardan arındıracak ve tıp etiğine uygun sağlık hizmeti sunumunu destekleyecektir.
Hekimsen Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı: “Biz performansa değil, adalete dayalı bir sistem istiyoruz”. Bu talebin sadece hekim haklarını sağlamakla kalmayacağını, aynı zamanda sağlık giderlerini azaltacağını ve hastaların daha çok kendini ifade edebileceği, hekimlerin ise daha çok hastası için vakit ayırabileceği bir ortam yaratacağını vurguladı. Kurban, “Hekimlik onuru puan cetvelleriyle değil, insan hayatına verilen değerle ölçülür” dedi ve adil, sürdürülebilir ve etik temelli bir ücretlendirme sistemi kurulana kadar mücadelelerinin süreceğini ifade etti. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)